Kalyon Enerji, Türkiye’nin ikinci büyük güneş enerjisi santralini kurmak için İngiltere merkezli Standard Chartered Bank’tan, İngiltere’den UKEF ve Polonya’dan KUKE garantisiyle 249 milyon avro kredi aldı.
Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Elvan şunları söyledi: “Bu kredi, Kalyon Enerji’nin UKEF ile Türkiye’de bugüne kadar yaptığı ikinci çalışmadır. Aldığımız yeşil finansman sayesinde sadece sürdürülebilir enerji çözümleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda istihdam yaratıyor, toplumsal fayda yaratacak projeler geliştiriyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlıyoruz” dedi.
Kalyon Enerji, hâlihazırda yıllık 300 milyon dolar döviz değişimi sağlarken, bu yıl da yatırımını sürdürdüğü yeni GES ve RES projelerinin tamamlanmasıyla yıllık toplam döviz değişimini 450 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor.
Kalyon Enerji, yenilenebilir enerji yatırımları ve projeleriyle Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlamaya devam ederken, uluslararası alanda da takdir toplayan başarılarına yenilerini eklemeye devam ediyor. Kalyon Enerji, daha önce yatırımını tamamladığı Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali Kalyon Karapınar GES’e UKEF garantisi altında 291 milyon dolar finansman sağladı ve bu finansman, UKEF’in böyle bir projeye verdiği en yüksek kredi tutarı oldu.
Türkiye’nin ikinci büyük güneş enerjisi santralini kurmak için çalışmalara başlayan Kalyon Enerji, proje için Standard Chartered Bank ile UKEF ve KUKE garantisi altında 249 milyon euro tutarında yeni kredi anlaşması imzaladı. Niğde, Gaziantep ve Şanlıurfa’da toplam 390 MWp elektrik üretim kapasitesine sahip olacak proje için verilen kredi, uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye’ye ve Kalyon Holding’e duyduğu güvenin somut bir göstergesi oldu. Bu dış finansman, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektöründeki güçlü konumunu ve büyüme potansiyelini bir kez daha ortaya koydu. Böylece Kalyon Enerji, söz konusu krediyle 565 milyon dolarlık dış kaynağın ülkemize girişini sağladı.
Niğde, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın 7 ayrı bölgesinde 600 hektar alan üzerine kurulacak güneş enerjisi santralleri projesi üretildiğinde, bir şehrin ihtiyacını karşılayabilecek miktarda yenilenebilir elektrik üretecek. Türkiye’de 600 bin nüfuslu bir nüfus var. Proje, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına erişimini artırarak 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşılmasına katkıda bulunacak. Proje aynı zamanda Türkiye’nin toplam kurulu elektrik kapasitesinde yenilenebilir enerjinin payının %54’e ulaşmasını sağlayacak.
KALYON ENERJİ SONUÇLARINA BİR YENİSİ EKLENDİ
Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Elvan, Kalyon Enerji’nin daha önceki uluslararası başarılarını hatırlatarak, şunları söyledi: “Kalyon Karapınar GES ile Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santralini Türkiye’ye getirerek birçok küresel prestij ödülü aldık. Kalyon Enerji, Karapınar GES projesinin finansman çözümünde gösterdiği başarı ile Adam Smith 2022 Yılının “En İyi Finansman Çözümü” Ödülüne layık görüldü. Ödülü daha da önemli kılan ise ilk kez Türkiye’den bir projeye imza atılması oldu. bu bağlamda ödüle aday gösterildi. Ayrıca bu proje IJGlobal, GTR, IFLR, PFI, Proximo ve EMEA gibi uluslararası kuruluşlardan toplam 8 farklı ödül kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Artık Türkiye’nin 3 farklı ilindeki 7 sahaya yayılan 390 MW’lık kapasiteye sahip bu yeni projeye sağladığımız krediyle başarılarımıza bir yenisini eklemenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
249 MİLYON EURO YEŞİL KREDİ…
Lütfi Elvan ayrıca, UKEF, KUKE ve Standard Chartered Bank ile 12 yıl vadeli 249 milyon Euro tutarında Yeşil Kredi’den oluşan kredi anlaşmasının türünün ilk örneği olduğunu ve Kalyon’un fabrikada entegre güneş paneline sahip olmasından kaynaklandığını belirtti. Mümkün olduğunu belirten% 90’dan fazla üretebilen üretim, “Türkiye’nin karbon emisyonlarını azaltan, elde edilen ‘yeşil kredi’ verildiği için ülkemize böyle bir dış kaynağı getirmekten gurur duyuyoruz. Ülkemizin Sıfır Karbon hedefine katkıda bulunuyor ve küresel Sıfır Karbon hedeflerine doğrudan katkıda bulunuyoruz. “Bu kredi aynı zamanda sadece ticari anlamda değil, çevresel ve sosyal kalkınma ve uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine uygunluğumuzun da bir takdiridir” dedi.